Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ÇANAKKALE ZAFERİ İLE BİRLİKTE...

Birinci Paylaşım Savaşı’na (1914-1918) sürüklenen dünyanın pek çok ülkesi emperyalist yayılmacı politikalar sonucu kana bulandı. Bu kan tüm dünyada olduğu gibi Anadolu'da da elbette emekçi halkın, köylülerin ve yurtsever orta sınıfın kanıydı.  Çünkü Osmanlı Devleti'nde 1870'ten itibaren uygulanan bedelli askerlik ile 'zenginimiz bedel verir askerimiz fakirdendi'. Dünyanın dört yanında patlak veren bu savaşın çıkış noktası her ne kadar 'sembolik' olarak Ferdinand'ın suikaste uğraması olarak anlatılsa da sömürgeler, hammadde ve ulaşım ağları paylaşımının sertleştiği bir dönemde savaşın yaklaştığı ortadaydı. Almanya'nın birliğini oluşturduktan sonra sömürge savaşında rekabeti kızıştırması ve ulaşım ağlarına hâkim olma mücadelesi yanına çektiği Osmanlı Devleti ile birlikte yeni bir dönemi aralıyordu. Savaşın bir tarafında İngiltere, Fransa, Çarlık Rusya (İtilaf) diğer tarafında ise Almanya, Osmanlı, Avusturya-Macaristan (İttifak) yer alıyordu. Avustralya
En son yayınlar

'Yerli ve Milli’ İthalat Ofisi

Kurulduğu 1938 yılından bu yana buğday denince ilk akla gelen kurum olan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), bir yandan ucuz yağ kuyruklarına sahne olurken bir yandan da un fiyatlarının artışını durdurmak için bir kez daha ekmeklik buğday ithalatı yaptı. 18 Ocak 2022 tarihli ihaleye göre 335 bin tonluk ekmeklik buğday ihalesi yapıldı. Verilen ortalama fiyat 347 dolar/ton oldu. Daha önce 25 Kasım 2021 tarihinde yapılan ihalede ise ithal ekmeklik buğdayın fiyatı 385 dolar/ton ile zirveyi görmüştü. Bu arada fiyat dolar bazında bir miktar düştü. Ancak Türk Lirası olarak iç piyasaya satış fiyatının bir hayli üstünde. Bugünkü dolar kuruyla hesaplanınca yurtdışından gelen ithal buğdayın tonu 4700 lira! TMO, un fabrikalarına sattığı ekmeklik buğday için 3 Ocak 2022 tarihinde yapmak istediği yüzde 25’lik zammı geri çekmiş ve önceki fiyatla 2650 lira olarak devam etme kararı almıştı. Buna göre aradaki 2050 liralık kısım hazineden karşılanmak zorunda. İlk bakışta ucuz un, ucuz ekmek için görev z

GÖREV ZARARI (2)

TMO, kilosunu 5 liraya ithal ettiği ekmeklik buğdayı iç pazarda fiyat istikrarını korumak için un fabrikalarına 2 lira 65 kuruşa satıyor. Yani aradaki fark görev zararı olarak hazineden karşılanıyor. TMO'nun yılbaşında yapmak istediği zam ise gelen tepkiler üzerine 6 Ocak'ta yapılan bir duyuruyla geri çekilmişti. Zam geri çekilmeseydi Ocak ayında ekmeklik buğday 2 lira 65 kuruş yerine 3 lira 25 kuruşa satılacaktı. Yani TMO'nun görev zararı olarak karşıladığı kısım azalmış olacaktı. Ancak halkın tüketeceği ekmek yüzde 25 zamlanacaktı. Nerden baksanız tam bir çıkmaz sokak! İlk bakışta ucuz ekmek üretimi için görev zararı oluşması, bir kısmının sübvanse edilmesi elbette iktidar çevresinin yaptığı gibi "SSK'yı batırdı." tarzında ahlakdışı bir kara propaganda malzemesi yapılamaz. Yani TMO, ucuz un, ucuz ekmek yolunda zarar edecekse eder. Ancak TMO'nun bu dönemde (2005'ten itibaren) toplam 14.2 milyar lira görev zararı yapmış olmasının bir açıklaması olmalı!

GÖREV ZARARI (1)

Merkez Bankası faizinin yüzde 14'e düşürüldüğü bir ortamda özel bankalar Bakan Nebati'nin gözlerine bakmıyor olacak ki kredi faizlerini düşürmüyor. Faiz oranları (%) 📌İhtiyaç kredisi 1 Ocak 2021: 22,9 31 Aralık 2021: 29,6 📌Ticari kredi 1 Ocak 2021: 19,6 31 Aralık 2021: 24,4 Konut kredilerinde ise şuan 3 kamu bankası aylık yüzde 1.20 civarında iken özel bankalar yüzde 2 ile 'kredi vermemek' için uğraşıyor. Saray'ın gücü sadece kamu bankalarına yetiyor. Ne de olsa görev zararı hazinenin sırtında... 2005-2020 arası dönemde Ziraat Bankası ve Halk Bankası’nın görev zararları toplam 35 milyar lira! Buna Demirören'e verilen 750 milyon dolar da dahil tabii ki! *** Tüketime özendiren, borçlanmayı pompalayan bu sistemde özel bankacılık sektörünün görev zararı yazması gibi bir şey söz konusu bile değil. Kamu bankaları tüketici kredilerini zarar etme pahasına daha düşük faizle verirken özel bankalar piyasanın işlediği donemde aldığı ipoteklere icra koymakla meşgul! Ticari

23 Aralık 1930-KUBİLAY

1906'da Adana Kozan'da Giritli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Mustafa Fehmi Kubilay, öğretmen asteğmen olarak askerlik görevini yaparken 23 Aralık 1930’da Cumhuriyet devrimlerine düşman güruh tarafından 24 yaşında bir bağ bıçağı ile şehit edildi. 24 yaşında boğazı kesilerek şehit edildiğinde geride Vedat adını koyduğu 1 yaşında bebeğini bıraktı. Bugünün IŞİD'i, Taliban'ı gibi yapıların ikizi olan bu LAİKLİK ve İNSANLIK düşmanı zihniyetin şehit ettiği Mustafa Fehmi Kubilay'a, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan'a saygıyla ve rahmetle...

19-26 ARALIK 1978

Yakın tarihimizin en büyük vahşeti 43 yıl önce Kahramanmaraş'ta yaşandı! Kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden 120 insanı katlettiler. Hesabı sorulamadığı gibi davanın müdahil avukatları CHP Adana İl Başkanı Ahmet Albay, Ceyhun Can ve Halil Sıtkı Güllüoğlu da aynı faşist çete tarafından katledildi. Maraş'ı kana bulayan asıl sorumlular birkaç yıl sonra arzu ettikleri askeri darbeyi gerçekleştirdi. Tetikçiler ise daha sonra milletvekili oldu! 19-26 ARALIK 1978 #MaraşKatliamı

ALİ TATAR 19 ARALIK 2009

Yarbay Ali Tatar, 19 Aralık 2009'da bir FETO+AKP operasyonu ve onun destekçisi medya ittifakı sonucu katledildi. Onu intihara sürükleyenler gazete görünümlü tetikçi 'Taraf' ve 'Zaman' köşelerinde ellerini ovuşturuyorlardı. "Sevgili Nilü ve canım aile üyelerim... Tam her şeyden kurtulduk derken sizlerden bir ayrılık durumu daha yaşamak durumundayım. Bu ayrılık ebedi ayrılıktır. Eğer öbür dünya varsa... İleride orada buluşuruz. Ben ailemden kimseye küskün değilim. Hepinizi çok seviyorum. Hepinize bir hakkım geçtiyse helal olsun. Sizin de bana hakkınızı helal edeceğinize eminim. Dediğim gibi bana sakın kızmayın. Belki bu süreç altı ay, bir yıl sonra geçecek. Ancak benim buna dayanacak halim yok. Öncelikle başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. Başınızı dimdik tutun! Ama ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil... O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim... Belki benim ölümüm bu durumda olan başkalarını