Ana içeriğe atla

GÖREV ZARARI (2)

TMO, kilosunu 5 liraya ithal ettiği ekmeklik buğdayı iç pazarda fiyat istikrarını korumak için un fabrikalarına 2 lira 65 kuruşa satıyor. Yani aradaki fark görev zararı olarak hazineden karşılanıyor.

TMO'nun yılbaşında yapmak istediği zam ise gelen tepkiler üzerine 6 Ocak'ta yapılan bir duyuruyla geri çekilmişti. Zam geri çekilmeseydi Ocak ayında ekmeklik buğday 2 lira 65 kuruş yerine 3 lira 25 kuruşa satılacaktı. Yani TMO'nun görev zararı olarak karşıladığı kısım azalmış olacaktı. Ancak halkın tüketeceği ekmek yüzde 25 zamlanacaktı. Nerden baksanız tam bir çıkmaz sokak!



İlk bakışta ucuz ekmek üretimi için görev zararı oluşması, bir kısmının sübvanse edilmesi elbette iktidar çevresinin yaptığı gibi "SSK'yı batırdı." tarzında ahlakdışı bir kara propaganda malzemesi yapılamaz. Yani TMO, ucuz un, ucuz ekmek yolunda zarar edecekse eder. Ancak TMO'nun bu dönemde (2005'ten itibaren) toplam 14.2 milyar lira görev zararı yapmış olmasının bir açıklaması olmalı!

Çünkü buğday üretiminin artması için kılını kıpırdatmayan AKP hükümetleri 2002'den bu yana buğday üretiminin 20 milyon ton civarında kalmasını sadece seyretti. Çiftçi kuru tarımda kazandırmayan buğdayı terk etti. Ucuz dolar ile devamlı ucuz ithalat yapabileceğini sananlar ise üretimi değil ithalatı besledi. Bu dönemde yıllık buğday ithalatı 1 milyon tondan 10 milyon tona yükseldi. Şimdi güncel dolar kuruyla buğday ithal etmek kızgın demiri tutmakla eşdeğer.

Ülkenin nüfusu ve yabancı turist sayısı hızlı bir şekilde artarken bir de bunlara göç dalgası eklenmişken buğday krizi heralde kaçınılmaz olacaktı.

Bugüne dek 'işime gelmezse ithalat yaparım' diye böbürlenerek dolaşan siyasi iktidar bir ulusal güvenlik sorunu olan gıda krizinin baş sorumlusudur!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HENDESE-İ MÜLKİYE

CIVIL ENGINEER - (SİVİL) İNŞAAT MÜHENDİSİ Mühendis kelimesi Arapça kökenli "hendese" yani geometri kelimesinden türemiş geometri bilen anlamına gelir. Osmanlı Devleti' nde askeri kökenli bir eğitim modeliyle ordu ihtiyaçlarını karşılamakla başlamasına müteakip sivil ihtiyaçları da gideren bir meslek alanına dönüşmüştür. 1773 Mühendishâne-i Bahrî Hümâyûn 1775 İstanbul Haliç Tersâne-i Âmire-              Hendese Odası 1781 Mühendishâne  1795 Mühendishâne-i Cedîde  1806 Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn 1883 Hendese-i Mülkiye Mektebi 1909 Mühendis Mekteb-i Âlîsi 1928 Yüksek Mühendis Mektebi 1944 İstanbul Teknik Üniversitesi *Mimar SİNAN (1489-1588)  Aslında Mimarlık ve İnşaat mühendisliği henüz birbirinden ayrılmamış toplam bir disiplin iken ilk inşaat mühendisi 1586 tarihli bir Vakfiye'ye istinaden Mimar Sinan sayılmalıdır. Bkz. Evliya ÇELEBİ- Seyahatname  Edirne Selimiye Cami'si için Mimar Sinan'a atfen "Mimar ve Mühendis-i Kâmi

Anlatılan, Cumhuriyet Aydını Bir Ailenin Hikayesidir

Bir kuşağın devrimci aydınlarından Adnan Cemgil felsefe öğretmeni, yazar ve Fransızca ile Rusça'dan çeviri yapmış bir çevirmendir, eşi Nazife Cemgil de felsefe öğretmenidir. Nazife Cemgil'in babası, Muğla'da Kuvayı Milliye'yi örgütleyen Ağır Ceza Reisi Cemal Bey'dir.* Adnan Cemgil, Behice Boran ile Türk Barışseverler Derneği'nin kurucularından ve derneğin genel sekreteridir. Kore Savaşı'na asker gönderilmesini protesto edip ABD karşıtı bildiri dağıttıkları için tutuklanır ve 15 ay cezaevinde kalır. Suçlama, ABD ile dostluğu bozmaya çalışmaktır! Emperyalizmin yarı sömürgesi olmaya razı edilmiş bir ülkede birçok aydın bu suçlamalardan nasibini alır. Aynı dönem Nazife Cemgil de Yozgat Lisesi'ne sürgün edilir. 1951-1955 arası Yozgat Lisesi'nde görev yapar. Oğulları Sinan ve Dumrul Cemgil de ilkokula 1951-1952 döneminde Yozgat'ta devam ederler ve bir dönem burada okurlar. Ardından cezaevinden çıkan Adnan Cemgil çocukları ile İstanbul'a gider.

Çiçekdağı (Mecidiye) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Milli Mücadele döneminde Çiçekdağı gerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile ileri gelenleriyle gerek Ali  Galip Bey gibi cephede gerekse de Çapanoğlu isyanı sırasında isyanın ilçelerine sıçramasını önleyip  (Kırşehir’in ardından Konya’daki diğer hilafet yanlısı isyancılarla buluşma noktasında önemli) Ankara  ile devamlı bilgi alışverişinde olmaları ardından da isyanı bastıran Çerkez Ethem’e rehberlik etmeleri  ile kayda değer katkılarıyla adlarından söz edilmeyi başarmış değerli insanları içinden çıkarmış bir  ilçedir. Çiçekdağı ilçesinde o dönem aynı düşünceye hizmet amacıyla kurulmuş olan; Çiçekdağı (Mecidiye)  Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de başta cemiyet başkanı Dağıstan Bey olmak üzere, cemiyet kâtibi Hacı  İbrahim Efendi, müftü Hayrullah Efendi, Belediye Başkanı Necip (İnce) Bey ile cemiyetin gençlik  kollarını oluşturan Osman Şevki (Çiçekdağ), Reşat Akyön ve Ali Galip (Gençoğlu) Bey’in kurdukları  Çiçekdağ Tenvir-i Efkâr Yurdu ve Çiçekdağ Türk Ocağı Şubesi müşterek çektikleri bir tel