Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KIRŞEHİR'e YOLU DÜŞENLER

Kültür-sanat alanında verimli bir geçmişe sahiptir Kırşehir. Hacı Bektaş-ı Veli’nin saçtığı tohumların  filizlendiği bir diyardır. Ozanların, şairlerin diyarıdır. Tıpkı Âşık Paşa gibi, Ahmed-i Gülşehri gibi, Âşık  Said gibi ve bin yıllık Abdal geleneğinin devamcısı ozanlar Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Hacı Taşan ve  yüzlercesi gibi… Kırşehir çok çeşitli düşünce ve sanat ortamından izler taşımaktadır.  Bu havayı soluyanların uzun süre terk edemediği bu kültür şehri aynı zamanda birçok edebiyatçıya,  siyasetçiye, şaire de ev sahipliği yapmıştır. Kimi zaman gönülden kimi zaman zorunlu sürgünlerle.  Evet, bir zamanlar sürgün edilen ‘ıslah’ olmaları için siyasi sürgüne uğrayan onca yazarımız, şairimiz  de bu şehirden geçmiştir. Kırşehir’de iki yıl siyasi sürgün dönemi (1945-1947) geçiren şair A. Kadir “Mutlu Olmak Varken”  kitabında anlatır sürgün anılarını. Yokluk ve parasızlık günlerinde burada kurduğu birkaç dostluğu  anlatır. Ve Halkevi sinemasında oynatılan bir film üzerine ha

ÇİÇEKDAĞI'ndan MECLİS'e

Türkiye parlamento tarihinde ve deneyiminde, ilk mecliste ve sonrasında Çiçekdağı ilçesinin insanları  da birçok kez yer alarak temsil görevlerini yerine getirmişlerdir. Temsil ederken aynı zamanda da iz  bırakan bu insanları tanımak ve hatırlatmak lazım. Kırşehir’in mütevazı ilçesi Çiçekdağı’ndan meclise seçilenlerin ilki Alişirzade Cevdet Bey’dir. Cevdet  Bey ve ailesi gerek Osmanlı döneminde gerekse Milli Mücadele döneminde bölgede önemli görevlerde  bulunmuştur. Bunun neticesinde ilk açılan mecliste (1920-1923) Kırşehir’i temsil etmiştir. Cevdet Bey, Çiçekdağı Bahçepınar Köyü 1884 doğumludur. Müstantik (Sorgu Hâkimi) ve Mahkeme  Üyeliği ile Kırşehir ili İdare Heyeti ve Genel Meclis Üyeliği yapmıştır. Mecidiye Müdâfaa-i Hukuk  Cemiyeti kurucularındandır. Önce Seçkin daha sonra Alişiroğlu soyadını almıştır. 23 Nisan 1920’de ilk  mecliste 1. dönem Kırşehir Milletvekili olmuştur. Çapanoğlu isyanı sırasında bölgenin isyancıların eline  geçmemesi için mücadele eden Milli M

Çiçekdağı (Mecidiye) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Milli Mücadele döneminde Çiçekdağı gerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile ileri gelenleriyle gerek Ali  Galip Bey gibi cephede gerekse de Çapanoğlu isyanı sırasında isyanın ilçelerine sıçramasını önleyip  (Kırşehir’in ardından Konya’daki diğer hilafet yanlısı isyancılarla buluşma noktasında önemli) Ankara  ile devamlı bilgi alışverişinde olmaları ardından da isyanı bastıran Çerkez Ethem’e rehberlik etmeleri  ile kayda değer katkılarıyla adlarından söz edilmeyi başarmış değerli insanları içinden çıkarmış bir  ilçedir. Çiçekdağı ilçesinde o dönem aynı düşünceye hizmet amacıyla kurulmuş olan; Çiçekdağı (Mecidiye)  Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de başta cemiyet başkanı Dağıstan Bey olmak üzere, cemiyet kâtibi Hacı  İbrahim Efendi, müftü Hayrullah Efendi, Belediye Başkanı Necip (İnce) Bey ile cemiyetin gençlik  kollarını oluşturan Osman Şevki (Çiçekdağ), Reşat Akyön ve Ali Galip (Gençoğlu) Bey’in kurdukları  Çiçekdağ Tenvir-i Efkâr Yurdu ve Çiçekdağ Türk Ocağı Şubesi müşterek çektikleri bir tel

ATATÜRK Yerköy Tren İstasyonu' nda

Her fırsatta Anadolu’yu dolaşan Atatürk 20 Eylül 1928 tarihinde cumhuriyetin bir eseri Yerköy tren  istasyonundadır. O gün Kırşehir’den ve Yozgat’tan gelenler de yakından tanıklık etmiştir bu yurt  gezisine. Harf Devrimi sebebiyle 14 Eylül 1928’de İstanbul’dan başlayan yurt gezisinde, İzmir vapuru ile Sinop’a,  oradan 16 Eylül’de Samsun’a, daha sonra da Amasya, Sivas ve Kayseri yoluyla 21 Eylül 1928 günü  Ankara’ya dönmüştür. (Harf Devrimi 1 Kasım 1928’de çıkarılan kanunla kabul edilmiştir) Yeni harflerin  benimsetilmesi amacı ile Anadolu gezisine çıkan Atatürk’ün, Yerköy’den geçeceği haberi alınınca,  Kırşehir Valisi Nazım Akyürek başkanlığında altmış-yetmiş kişilik Kırşehir heyeti Yerköy’e gitmiştir.  Kırşehir, Yozgat, Çiçekdağı ve Yerköy halkı tarafından doldurulan istasyonun her tarafı Kırşehir’den  getirilen halılar, bayraklar ve renkli radyum lambaları ile donatılmıştır.  Kırşehirliler ellerinde “Kırşehir Halkı Büyük Kurtarıcısını Saygıyla Selamlar” şeklinde bir pankartla; 

SİVAS KONGRESİ’NDEN KIRŞEHİR’E 98. YIL

Samsun, Havza, Amasya, Erzurum, Sivas, Kayseri, Mucur, Hacıbektaş, Kırşehir, Kaman ve Ankara…  Sivas Kongresi’nden Ankara’ya uzanan bu dönüm noktasının 98. yılındayız. İşte bu 19 Mayıs’ta başlayan kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin yol seyridir. Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919) kararları ile mücadelenin manifestosu belirlenmiş ve manda ve himayenin istisnasız kabul edilemeyeceğini bildiren heyet bunun Anadolu halkının harekete geçirilmesi ve onların desteğiyle olacağını bilerek yola çıktılar. İstikamet bu heyeti bir meclis çatısına dönüştürecek Ankara yolculuğuydu. “21 Aralık 1919 sabah saat 10’da Kayseri’den hareket ettik. Saat birde Himmet Dede Köyü’nde mola  verdik. Akşamın altı yirmisinde Mucur’a geldik.” (Hüsrev Gerede, Kurtuluş Savaşı Atatürk ve Devrimler) 22-23 Aralık günlerini Hacıbektaş’ta Hacı Bektaş-ı Veli dergâhı önderi Çelebi Cemalettin Efendi ile  görüşerek önemli temaslarda bulunarak memnun ayrılmışlardır. 23 Aralık’ta tekrar Mucur’a dönen heyeti 21 Aralı