Ana içeriğe atla

2019 BÜTÇESİ KİMİN BÜTÇESİ?

Türkiye Cumhuriyeti'nin 2019 yılı toplam bütçesi 961 milyar lira olarak teklif edildi. Günlerce Plan Bütçe Komisyonu'nda tartışıldı. Ama tırnak içinde bir tartışma. Çünkü bütçeyi eleştirmek-tartışmak pratikte mümkün fakat teknik olarak bir işe yaramıyor. Çünkü Meclis’in bütçede değişiklik yapma hakkı yok. Bütçe onaylanmasa ne olur? Bir önce ki yılın bütçesi değerleme oranında artırılır ve aynen devam edilir. (Bakınız 2017 anayasa referandumu)

Peki kurumların bütçesine detaylı bakınca ne görülür?

Emeklinin, asgari ücretlinin, çalışanların görülebilmesi için Maliye Bakanlığı’nın gelir kaleminde devasa bir Gelir Vergisi kalemi var bir kere bunun değiştirilmiş olması lazımdı ve asgari geçime denk gelecek miktar gelir vergisine tabi olmamalıydı. Ki bu konuda yüzlerce kanun değişikliği teklifi de mevcut. Asgari ücretin vergi kesilecek bir gelir olmadığını kabul ettirmek için kanun teklifinden ziyade güçlü sendikalar ve örgütlü bir çalışma ortamı olmalı. Bütçede işçinin olmaması gayet tabii.



Çiftçinin, tarımla geçinmeye çalışanların görülebilmesi için tarımsal desteklemeye ayrılan 16 milyarlık bütçenin de 44.5 milyar lira olması gerekirdi. Çünkü Tarım Kanunu 21. Madde ’de görüleceği üzere tarımsal desteklemeler GSYH'nin (Milli gelirin) en az yüzde biri kadar olmalıdır. Önümüzde ki yıl için açıklanan tahmini GSYH 4 trilyon 450 milyar lira. Bunun yüzde biri de 16 milyar liradan epey uzaktır.

Özel bütçeli yatırımcı kuruluş olan ve sulama göleti yapan, çiftçiye sulama suyu getiren, taşkınlara önlem üreten Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü  bütçesi ne oldu?
13 milyar liradan 9.5 milyar liraya geriledi. 2015 yılı bütçesiyle aynı yani.

Eğitim bütçesi ne kadar peki?

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi 2018’e göre %22 artışla 113 milyar lira. Bunun % 83’ü personel gideri. Yanı geriye eğitimin ‘niteliği' artsın diye harcanacak 20 milyar lira bile kalmıyor. Faiz gideri için ayrılan 117 milyar liraya bakılırsa, faizin eğitime üstün çıktığı görülür!

(Unutmamak lazım ‘tasarruf’ tedbirleri kapsamında Ağustos ayında bakanlığın 2018 bütçesinden 2 milyar lira kesintiye uğramıştı. Liçi meyveli ejder smoothiler için eğitimden kısan ender ülkelerdeniz)

Bütçede 2018'e göre %64 artışla 117.3 milyar lira faiz gideri tahmin edilmekte! Bu artış oranı bir önce ki yıl % 35’ti.

2017 yılında faiz giderinin milli gelir içinde ki oranı % 1.8, 2018’de % 2.1, 2019’da ise bu oran % 2.6 gibi bir tahmine erişti.

Yine 2017 yılında faiz giderinin toplam bütçe içinde ki oranı % 8.4, 2018’de % 9.3, 2019’da ise şimdilik tahmin edilen oran % 12.2 olmuştur.

Diğer yandan TÜBİTAK bütçesi % 4 azalışla yaklaşık 3 milyar lira.

Diyanet bütçesi ise  % 34 artışla 10.5 milyar lira.

Hayırlı olsun!

*Bu yazı 18 Aralık 2018 tarihli Kırşehir Çiğdem gazetesinde yayımlanmıştır.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HENDESE-İ MÜLKİYE

CIVIL ENGINEER - (SİVİL) İNŞAAT MÜHENDİSİ Mühendis kelimesi Arapça kökenli "hendese" yani geometri kelimesinden türemiş geometri bilen anlamına gelir. Osmanlı Devleti' nde askeri kökenli bir eğitim modeliyle ordu ihtiyaçlarını karşılamakla başlamasına müteakip sivil ihtiyaçları da gideren bir meslek alanına dönüşmüştür. 1773 Mühendishâne-i Bahrî Hümâyûn 1775 İstanbul Haliç Tersâne-i Âmire-              Hendese Odası 1781 Mühendishâne  1795 Mühendishâne-i Cedîde  1806 Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn 1883 Hendese-i Mülkiye Mektebi 1909 Mühendis Mekteb-i Âlîsi 1928 Yüksek Mühendis Mektebi 1944 İstanbul Teknik Üniversitesi *Mimar SİNAN (1489-1588)  Aslında Mimarlık ve İnşaat mühendisliği henüz birbirinden ayrılmamış toplam bir disiplin iken ilk inşaat mühendisi 1586 tarihli bir Vakfiye'ye istinaden Mimar Sinan sayılmalıdır. Bkz. Evliya ÇELEBİ- Seyahatname  Edirne Selimiye Cami'si için Mimar Sinan'a atfen "Mimar ve Mühendis-i Kâmi

Anlatılan, Cumhuriyet Aydını Bir Ailenin Hikayesidir

Bir kuşağın devrimci aydınlarından Adnan Cemgil felsefe öğretmeni, yazar ve Fransızca ile Rusça'dan çeviri yapmış bir çevirmendir, eşi Nazife Cemgil de felsefe öğretmenidir. Nazife Cemgil'in babası, Muğla'da Kuvayı Milliye'yi örgütleyen Ağır Ceza Reisi Cemal Bey'dir.* Adnan Cemgil, Behice Boran ile Türk Barışseverler Derneği'nin kurucularından ve derneğin genel sekreteridir. Kore Savaşı'na asker gönderilmesini protesto edip ABD karşıtı bildiri dağıttıkları için tutuklanır ve 15 ay cezaevinde kalır. Suçlama, ABD ile dostluğu bozmaya çalışmaktır! Emperyalizmin yarı sömürgesi olmaya razı edilmiş bir ülkede birçok aydın bu suçlamalardan nasibini alır. Aynı dönem Nazife Cemgil de Yozgat Lisesi'ne sürgün edilir. 1951-1955 arası Yozgat Lisesi'nde görev yapar. Oğulları Sinan ve Dumrul Cemgil de ilkokula 1951-1952 döneminde Yozgat'ta devam ederler ve bir dönem burada okurlar. Ardından cezaevinden çıkan Adnan Cemgil çocukları ile İstanbul'a gider.

Çiçekdağı (Mecidiye) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Milli Mücadele döneminde Çiçekdağı gerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile ileri gelenleriyle gerek Ali  Galip Bey gibi cephede gerekse de Çapanoğlu isyanı sırasında isyanın ilçelerine sıçramasını önleyip  (Kırşehir’in ardından Konya’daki diğer hilafet yanlısı isyancılarla buluşma noktasında önemli) Ankara  ile devamlı bilgi alışverişinde olmaları ardından da isyanı bastıran Çerkez Ethem’e rehberlik etmeleri  ile kayda değer katkılarıyla adlarından söz edilmeyi başarmış değerli insanları içinden çıkarmış bir  ilçedir. Çiçekdağı ilçesinde o dönem aynı düşünceye hizmet amacıyla kurulmuş olan; Çiçekdağı (Mecidiye)  Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de başta cemiyet başkanı Dağıstan Bey olmak üzere, cemiyet kâtibi Hacı  İbrahim Efendi, müftü Hayrullah Efendi, Belediye Başkanı Necip (İnce) Bey ile cemiyetin gençlik  kollarını oluşturan Osman Şevki (Çiçekdağ), Reşat Akyön ve Ali Galip (Gençoğlu) Bey’in kurdukları  Çiçekdağ Tenvir-i Efkâr Yurdu ve Çiçekdağ Türk Ocağı Şubesi müşterek çektikleri bir tel