Ana içeriğe atla

İSRAF DEĞİL NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK

Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle yapılan köprü, otoyolu, tünel, havalimanı gibi projeler için yüklenici firmaya verilen işletme süresi boyunca garanti edilen ve asla tutturulamayan bir araç veya yolcu sayısı var. Bu projeler içinde öyle bir yer var ki bugüne kadar verilen garantinin gerçekleşme oranı sadece yüzde 4. Yani kamuoyuna da defalarca yansımış olan Kütahya Zafer Havalimanı için verilen her 100 yolcu garantisinden 4’ü uçtu.

2019 yılı için 1 milyon 236 bin yolcu garantisi verildi. Kullanan yolcu sayısı 82 bin.

Havalimanının hizmet verdiği Kütahya, Afyon, Uşak illerinin toplam nüfusu zaten 1 milyon 600 bin!

COVID salgınında havalimanının kullanım oranı daha da düştü. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın edindiği bilgilere göre 2020 yılının ilk 8 ayı için iç hatlarda 501 bin 706 yolcu garanti edilmişken, gerçekleşen yolcu sayısı 4 bin 746 oldu. Gerçekleşme oranı yüzde 0.95 oldu. Dış hatlarda ise 351 bin 194 yolcu garanti edilmişken, gerçekleşen 2 bin 487 oldu. Gerçekleşme oranı yüzde 0.70 oldu. 

Kaynaklarımız yağmalanırken salgın hastalık, olağanüstü hal vs. dinlemiyor verilen garantilerle milyonları cebe atmaya devam ediyorlar. Yolcu başına garanti iç hatlarda 2 Euro, dış hatlarda 10 Euro. Sadece bu yıl ilk 8 ayda ödenecek toplam para 4,5 milyon Euro yani 40 milyon lira!



Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin açıkladığı verilere göre ise açıldığı Kasım 2012'den 2019'a kadar yapılan garanti ödemesi toplam 40 milyon Euro! Zaten havalimanının yatırım maliyeti 50 milyon Euro!

Peki, Kütahya Zafer Havalimanı kimin zaferi?

Elbette vergilerimizi ‘İÇ’ edenlerin zaferi! 

İşletme garantisi verilen 2044 yılına kadar garanti yolcular için İÇTAŞ Holding'e yaklaşık 205 milyon Euro ödenecek.

Bu içlerinde küçük bir örnek. Otoyolu, tünel, köprü vs. derken meblağ milyarlarca liraya ulaşıyor. Bunun adı israf değil yolsuzluk, yağma, soygun ve devleti dolandırmadır.

Onun için de CHP, 'bu projeleri kamulaştıracağız' deyince titremeye başladılar.

Bir şirketi zenginleştirmek için yoksul köylünün tarlasına acele kamulaştırma ile rahatça el koyabilirken; sıra verilen ballı garantilerle devleti soyan bu projeleri kamulaştırmaya gelince korkulu rüyalar görmeye başladılar.

Türk Ceza Kanunu Madde 158 yani ‘Nitelikli Dolandırıcılık’ maddesi c bendi “Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle” demektedir.

Ortada en hafif tabirle sadece bir algılama yeteneği zayıflığı varsa bile 83 milyon adına kamunun nasıl dolandırıldığı apaçık ortada. Bu garanti yolcu sayılarını hangi üstün zekâlı hesap ettiyse, bu ihaleleri kim verdiyse parayı da onlar ödesin!

Recep Yılmaz

İnşaat Mühendisi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HENDESE-İ MÜLKİYE

CIVIL ENGINEER - (SİVİL) İNŞAAT MÜHENDİSİ Mühendis kelimesi Arapça kökenli "hendese" yani geometri kelimesinden türemiş geometri bilen anlamına gelir. Osmanlı Devleti' nde askeri kökenli bir eğitim modeliyle ordu ihtiyaçlarını karşılamakla başlamasına müteakip sivil ihtiyaçları da gideren bir meslek alanına dönüşmüştür. 1773 Mühendishâne-i Bahrî Hümâyûn 1775 İstanbul Haliç Tersâne-i Âmire-              Hendese Odası 1781 Mühendishâne  1795 Mühendishâne-i Cedîde  1806 Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn 1883 Hendese-i Mülkiye Mektebi 1909 Mühendis Mekteb-i Âlîsi 1928 Yüksek Mühendis Mektebi 1944 İstanbul Teknik Üniversitesi *Mimar SİNAN (1489-1588)  Aslında Mimarlık ve İnşaat mühendisliği henüz birbirinden ayrılmamış toplam bir disiplin iken ilk inşaat mühendisi 1586 tarihli bir Vakfiye'ye istinaden Mimar Sinan sayılmalıdır. Bkz. Evliya ÇELEBİ- Seyahatname  Edirne Selimiye Cami'si için Mimar Sinan'a atfen "Mimar ve Mühendis-i Kâmi

Anlatılan, Cumhuriyet Aydını Bir Ailenin Hikayesidir

Bir kuşağın devrimci aydınlarından Adnan Cemgil felsefe öğretmeni, yazar ve Fransızca ile Rusça'dan çeviri yapmış bir çevirmendir, eşi Nazife Cemgil de felsefe öğretmenidir. Nazife Cemgil'in babası, Muğla'da Kuvayı Milliye'yi örgütleyen Ağır Ceza Reisi Cemal Bey'dir.* Adnan Cemgil, Behice Boran ile Türk Barışseverler Derneği'nin kurucularından ve derneğin genel sekreteridir. Kore Savaşı'na asker gönderilmesini protesto edip ABD karşıtı bildiri dağıttıkları için tutuklanır ve 15 ay cezaevinde kalır. Suçlama, ABD ile dostluğu bozmaya çalışmaktır! Emperyalizmin yarı sömürgesi olmaya razı edilmiş bir ülkede birçok aydın bu suçlamalardan nasibini alır. Aynı dönem Nazife Cemgil de Yozgat Lisesi'ne sürgün edilir. 1951-1955 arası Yozgat Lisesi'nde görev yapar. Oğulları Sinan ve Dumrul Cemgil de ilkokula 1951-1952 döneminde Yozgat'ta devam ederler ve bir dönem burada okurlar. Ardından cezaevinden çıkan Adnan Cemgil çocukları ile İstanbul'a gider.

Çiçekdağı (Mecidiye) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Milli Mücadele döneminde Çiçekdağı gerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile ileri gelenleriyle gerek Ali  Galip Bey gibi cephede gerekse de Çapanoğlu isyanı sırasında isyanın ilçelerine sıçramasını önleyip  (Kırşehir’in ardından Konya’daki diğer hilafet yanlısı isyancılarla buluşma noktasında önemli) Ankara  ile devamlı bilgi alışverişinde olmaları ardından da isyanı bastıran Çerkez Ethem’e rehberlik etmeleri  ile kayda değer katkılarıyla adlarından söz edilmeyi başarmış değerli insanları içinden çıkarmış bir  ilçedir. Çiçekdağı ilçesinde o dönem aynı düşünceye hizmet amacıyla kurulmuş olan; Çiçekdağı (Mecidiye)  Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de başta cemiyet başkanı Dağıstan Bey olmak üzere, cemiyet kâtibi Hacı  İbrahim Efendi, müftü Hayrullah Efendi, Belediye Başkanı Necip (İnce) Bey ile cemiyetin gençlik  kollarını oluşturan Osman Şevki (Çiçekdağ), Reşat Akyön ve Ali Galip (Gençoğlu) Bey’in kurdukları  Çiçekdağ Tenvir-i Efkâr Yurdu ve Çiçekdağ Türk Ocağı Şubesi müşterek çektikleri bir tel