Ana içeriğe atla

SARILAR A.Ş MADENCİYE KARŞI

Ülkemizin önemli maden havzalarından olan Soma ve Ermenek'te madencilerin peşpeşe yaşadıkları iş cinayetlerine ve uzunca bir zamandır süren hak mücadelesine tanıklık ediyoruz.

Sesini her çıkardığında karşısında jandarmayı bulan maden işçileri 6 yıldır sadece kıdem tazminatlarının ve iş mahkemelerinde kazanılmış tazminatlarının ödenmesini istiyorlar.

Bu tazminat mağduriyeti yaklaşık 3 bin 500 işçiyi ilgilendiriyordu. 1 yıl önce Bağımsız Maden-İş Sendikası öncülüğünde mücadeleye ivme kazandıran işçiler meşru her yolu deneyerek 23 Temmuz 2020'de yasanın çıkarılmasını sağlamışlardı. Ancak bu yasa değişikliği sadece Soma Holding'e ait rödovanslı Işıklar, Atabacası ve Geventepe ocaklarını kapsadı. Diğer rödovanslı sahaları kapsamadı.

Yasa değişikliğine göre bu rödovanslı sahalarda çalışan madencilerin alacakları TKİ tarafından ödenecek ve bu ödeme şirket yöneticilerine rücu edilecekti. Çünkü rödovans sistemi TKİ ile şirket arasında bir sözleşmeye bağlıydı ve TKİ'nin de sorumluluğu vardı.

Diğer taraftan yasa değişikliğine dahil edilmeyen Uyar Madencilik'e ait rödovanslı maden ocaklarında çalışmış olan tazminat mağduru 748 madenci kapsam dışında kaldı. 748 madenci 15 milyon liraya yakın tazminatlarının ödenmediğinden dolayı meşru her yolu denemeye başladılar. İlkeli ve samimi buldukları için mücadeleye Bağımsız Maden-İş ile devam etme kararı aldılar. Tıpkı 23 Temmuz'da ki yasa değişikliği gibi yeni bir yasa düzenlemesi istiyorlar. Her türlü engellemeye rağmen Ankara'ya yürüyorlar. Şimdi yürüyerek geldikleri Manisa Kırkağaç'ta aileleriyle birlikte çözümü bekliyorlar.

Şimdi gelelim işin sendika boyutuna.

Maden sektöründe çalışan kayıtlı işçi sayısı toplam 192 bin 793. Bu tabloya göre sendikalaşma oranı sadece yüzde 20.

İş güvenliğinin en sorunlu sektör olması, iş kazalarının sık sık işçi cinayetiyle sonuçlanması, yaşam odalarının olmayışı, ücret dengesi vs. düşünüldüğünde sarı sendikacılığın meyveleri toplanıyor.



Ekte bulunan listeden de anlaşılacağı gibi Türk-İş Konfederasyonu'na bağlı Maden-İş Sendikası sektörde çalışma hayatına hâkim durumda. Maden-İş linyit ocaklarında örgütlüyken yine Türk-İş'e bağlı Genel Maden-İş de Zonguldak havzasında taş kömürü ocaklarında örgütlü ve yetkili sendika.

Geçmişte maden ocaklarının çoğunlukla devlete ait olmasından kalan bir anlayışla maden sektörüne hâkim olan Maden-İş özelleştirmeden sonra da bunu devam ettirdi. Bu tavrı sayesinde şuan ki üye sayısı 27 bin 295.

Maden-İş, Ege Linyit İşletmeleri'ne (ELİ) bağlı iken rödovansla özelleştirilen ve 2014'te 301 madencinin katledildiği Eynez ocağı ile Soma Holding çalışanı madencilerin de üye olduğu sendika.

Katliam sonrası patron yanlısı beyanatlarıyla tepki çeken Maden-İş, yıllar önce Cüneyt Arkın ve Tarık Akan'ın oynadığı Maden filminde ki sendikayı çağrıştırıyor. Bu türün terminolojide ki karşılığı sarı sendikacılık.

Bağımsız Maden-İş ise iş kolu barajını yakında geçmeye hazırlanıyor. Şimdilik üye sayısı 235. Ancak hak aramanın üye sayısıyla yani nicelikle değil nitelikle olacağını pratikte gösteriyor. Daha doğrusu öğretiyor. Sarı sendikacıların foyalarını uzun bir zamandır ortaya seriyor. Bundan dolayı işini kaybetmiş yüzlerce madenci Bağımsız Maden-İş saflarına geçti. İşte bundan dolayı da ne kadar ceketli, audili, dolgun maaşlı sarı sendikacı varsa hepsinin şimşeklerini üzerine çekiyor.

Bağımsız Maden-İş tüm bunlara rağmen sadece kamuoyunun ve Somalı, Ermenekli madencilerin desteğiyle yol yürüyor.

Yürünecek daha çok yol var! 

Kaynak:Bakanlık tarafından açıklanan işçi sendikaları üye sayıları.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HENDESE-İ MÜLKİYE

CIVIL ENGINEER - (SİVİL) İNŞAAT MÜHENDİSİ Mühendis kelimesi Arapça kökenli "hendese" yani geometri kelimesinden türemiş geometri bilen anlamına gelir. Osmanlı Devleti' nde askeri kökenli bir eğitim modeliyle ordu ihtiyaçlarını karşılamakla başlamasına müteakip sivil ihtiyaçları da gideren bir meslek alanına dönüşmüştür. 1773 Mühendishâne-i Bahrî Hümâyûn 1775 İstanbul Haliç Tersâne-i Âmire-              Hendese Odası 1781 Mühendishâne  1795 Mühendishâne-i Cedîde  1806 Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn 1883 Hendese-i Mülkiye Mektebi 1909 Mühendis Mekteb-i Âlîsi 1928 Yüksek Mühendis Mektebi 1944 İstanbul Teknik Üniversitesi *Mimar SİNAN (1489-1588)  Aslında Mimarlık ve İnşaat mühendisliği henüz birbirinden ayrılmamış toplam bir disiplin iken ilk inşaat mühendisi 1586 tarihli bir Vakfiye'ye istinaden Mimar Sinan sayılmalıdır. Bkz. Evliya ÇELEBİ- Seyahatname  Edirne Selimiye Cami'si için Mimar Sinan'a atfen "Mimar ve Mühendis-i Kâmi

Anlatılan, Cumhuriyet Aydını Bir Ailenin Hikayesidir

Bir kuşağın devrimci aydınlarından Adnan Cemgil felsefe öğretmeni, yazar ve Fransızca ile Rusça'dan çeviri yapmış bir çevirmendir, eşi Nazife Cemgil de felsefe öğretmenidir. Nazife Cemgil'in babası, Muğla'da Kuvayı Milliye'yi örgütleyen Ağır Ceza Reisi Cemal Bey'dir.* Adnan Cemgil, Behice Boran ile Türk Barışseverler Derneği'nin kurucularından ve derneğin genel sekreteridir. Kore Savaşı'na asker gönderilmesini protesto edip ABD karşıtı bildiri dağıttıkları için tutuklanır ve 15 ay cezaevinde kalır. Suçlama, ABD ile dostluğu bozmaya çalışmaktır! Emperyalizmin yarı sömürgesi olmaya razı edilmiş bir ülkede birçok aydın bu suçlamalardan nasibini alır. Aynı dönem Nazife Cemgil de Yozgat Lisesi'ne sürgün edilir. 1951-1955 arası Yozgat Lisesi'nde görev yapar. Oğulları Sinan ve Dumrul Cemgil de ilkokula 1951-1952 döneminde Yozgat'ta devam ederler ve bir dönem burada okurlar. Ardından cezaevinden çıkan Adnan Cemgil çocukları ile İstanbul'a gider.

Çiçekdağı (Mecidiye) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Milli Mücadele döneminde Çiçekdağı gerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile ileri gelenleriyle gerek Ali  Galip Bey gibi cephede gerekse de Çapanoğlu isyanı sırasında isyanın ilçelerine sıçramasını önleyip  (Kırşehir’in ardından Konya’daki diğer hilafet yanlısı isyancılarla buluşma noktasında önemli) Ankara  ile devamlı bilgi alışverişinde olmaları ardından da isyanı bastıran Çerkez Ethem’e rehberlik etmeleri  ile kayda değer katkılarıyla adlarından söz edilmeyi başarmış değerli insanları içinden çıkarmış bir  ilçedir. Çiçekdağı ilçesinde o dönem aynı düşünceye hizmet amacıyla kurulmuş olan; Çiçekdağı (Mecidiye)  Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de başta cemiyet başkanı Dağıstan Bey olmak üzere, cemiyet kâtibi Hacı  İbrahim Efendi, müftü Hayrullah Efendi, Belediye Başkanı Necip (İnce) Bey ile cemiyetin gençlik  kollarını oluşturan Osman Şevki (Çiçekdağ), Reşat Akyön ve Ali Galip (Gençoğlu) Bey’in kurdukları  Çiçekdağ Tenvir-i Efkâr Yurdu ve Çiçekdağ Türk Ocağı Şubesi müşterek çektikleri bir tel