Habertürk'te ki "kız çocuklarının korkulu belası, karma eğitim düşmanı, laiklik düşmanı, kadın düşmanı, emek düşmanı, eşitlik düşmanı, sol düşmanı" zatın uzun zamandır allanıp pullanması bundan 10-15 yıl öncenin açık oturum programlarını gayet iyi hatırlayanlar için Feto'nun allanıp pullanmasına nasıl da benziyor!
Bir de karşılarına büyük deri bir koltuk koymuşlar; sanırım jetskiliye ayıp olmasın diye!
O dönemin utanmaz liboşları Feto'nun yeraltı örgütlenmesini sivil toplum diye sunuyorlardı.
Laik devletin düşmanı tarikatlar kötü, Fetö cemaati çok iyi diyorlardı. Bu bir pazarlama stratejisiydi.
Şimdi Selefi katil oluşumlar kötü, biz ehlisünnet tarikatlar iyiyiz diye ortaya çıkıyorlar ve topluma 'rol model' olarak sunulan ağzı laf yapmasıyla 'ünlü' bu zat üzerinden bu sefer de tarikatlar allanıp pullanıyor.
Özellikle küçük bir kız çocuğuna yaptığı cinsel tacizi ayan beyan ortaya çıkan Halveti tarikatı liderinin ve türevlerinin bir kez daha deşifre olduğu bir dönemde günlerce ekranlarda ağzı laf yapmasıyla 'ünlü' bu zata propaganda yaptırılıyor.
Selefi katil örgütlerin taşeronu dernekler elbette kapatılmalıdır. Bunun için bu şekilde ihbarda bulunan "sempatikleştirilmiş" birine ihtiyaç mı var? Devlet kurumları nerede?
Suriye'de ki İşidli katillerin (pardon öfkeli gençlerin) sınırı delik deşik ettikleri, sınır şehirlerinde yuvalandıkları, göz göre göre geliyorum diyerek Suruç, Gar, Reina katliamlarını yaptıklarını da mı cüppeliden öğreneceğiz?
Türkiye Cumhuriyeti bir laik, sosyal, hukuk devleti midir?
Devrim yasaları çoktan delik deşik edilmiş, laiklik kayıkçı kavgalarına ve darbecilerin gardırop Atatürkçülüğü'ne kurban verilmiş!
Peki, geleceğimiz bu tarikatların insafıyla mı şekillenecek?
Yoksa laikliği, bilimsel-eşit bir eğitimi, bilimi, tekniği, tıbbı, felsefeyi, erkek-kız bütün çocukların güvenli bir şekilde özgürce koşup eğlenecekleri bir geleceği, kadınların en az erkekler kadar her alanda mücadele edebilecekleri bir toplumu mu savunacağız?
Yorumlar
Yorum Gönder