Ana içeriğe atla

SARAÇOĞLU

Ankara'da Kızılay'ın hemen yanıbaşında Kumrular Sokak'tan Necatibey'e doğru sıralanan lojman binaları ve anıt ağaçlardan oluşan Saraçoğlu Mahallesi'nin terk edilmiş görüntüsü Cumhuriyet için manevi değeri olan bir kamusal alana yakışmıyordu. Bunu zamanla daha rahat kabul ettirmek için önce atıl bıraktılar sonra da TOKİ'ye devrettiler!

Pandemi yasağına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından tanıtım toplantısı yapıldı. "Mahalle kültürünün yansıtılacağı" gibi hayali bir kavram ile reklam ve haber spotu haline getirildi.
Sözde restorasyon adı altında inşaat işine başlandı. Ticaret merkezi, ofis ve otel olarak düzenleniyor.
O bölgede ticaret merkezine ihtiyaç yok. Zaten her taraf dükkan ve ofis. Simge olmuş 80 yıllık bu kamusal alan ticaret merkezi değil bir eğitim merkezi olabilirdi.
Resmi adı Namık Kemal Mahallesi olan ve ülkemizin ilk planlı toplu yaşam alanı olan Saraçoğlu'nun yapım tarihi 1944 yılıdır. Bakanlıklarda çalışanların konut sorunu için 1939 yılında başlatılan proje 2. Dünya Savaşı koşullarında ertelenmiş ve 1944'te başlayıp 1946'da tamamlanmıştır.
Saraçoğlu'nun mimari projesi Naziler'den kaçan Alman mimar Paul Bonatz'a aittir. 434 konuttan oluşan mahallede binalar iki, üç ve dört katlıdır.
1979'dan beri SİT alanı olarak koruma altında olan Saraçoğlu, neoliberal dönüşümün çarpık kentleşme alanında bir yansıması olan TOKİ'nin Emlak Konut GYO adlı şirketine 2017 yılında devredilerek tahmin edilen "ultra mega projelerine" uygun zemin aramak amacıyla bilinçli olarak atıl bırakıldı ve uzunca bir zamandır mezbelelik görüntüsü verilmeye çalışılmaktaydı.
Oysa tamamen boşaltıldığı 2015 yılına kadar kim bilir kaç aileye ev sahipliği yaptı, kaç kuşak çocuk o bahçelerde büyüdü.
Yetmiş beş yıllık Saraçoğlu Mahallesi kaderine terk edilmiş görüntüsünden kurtarılıp Ankara'nın ortasında tarihin canlandırılacağı bir mekâna dönüştürülmeliydi.
Ticaret merkezine değil!



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HENDESE-İ MÜLKİYE

CIVIL ENGINEER - (SİVİL) İNŞAAT MÜHENDİSİ Mühendis kelimesi Arapça kökenli "hendese" yani geometri kelimesinden türemiş geometri bilen anlamına gelir. Osmanlı Devleti' nde askeri kökenli bir eğitim modeliyle ordu ihtiyaçlarını karşılamakla başlamasına müteakip sivil ihtiyaçları da gideren bir meslek alanına dönüşmüştür. 1773 Mühendishâne-i Bahrî Hümâyûn 1775 İstanbul Haliç Tersâne-i Âmire-              Hendese Odası 1781 Mühendishâne  1795 Mühendishâne-i Cedîde  1806 Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn 1883 Hendese-i Mülkiye Mektebi 1909 Mühendis Mekteb-i Âlîsi 1928 Yüksek Mühendis Mektebi 1944 İstanbul Teknik Üniversitesi *Mimar SİNAN (1489-1588)  Aslında Mimarlık ve İnşaat mühendisliği henüz birbirinden ayrılmamış toplam bir disiplin iken ilk inşaat mühendisi 1586 tarihli bir Vakfiye'ye istinaden Mimar Sinan sayılmalıdır. Bkz. Evliya ÇELEBİ- Seyahatname  Edirne Selimiye Cami'si için Mimar Sinan'a atfen "Mimar ve Mühendis-i Kâmi

Anlatılan, Cumhuriyet Aydını Bir Ailenin Hikayesidir

Bir kuşağın devrimci aydınlarından Adnan Cemgil felsefe öğretmeni, yazar ve Fransızca ile Rusça'dan çeviri yapmış bir çevirmendir, eşi Nazife Cemgil de felsefe öğretmenidir. Nazife Cemgil'in babası, Muğla'da Kuvayı Milliye'yi örgütleyen Ağır Ceza Reisi Cemal Bey'dir.* Adnan Cemgil, Behice Boran ile Türk Barışseverler Derneği'nin kurucularından ve derneğin genel sekreteridir. Kore Savaşı'na asker gönderilmesini protesto edip ABD karşıtı bildiri dağıttıkları için tutuklanır ve 15 ay cezaevinde kalır. Suçlama, ABD ile dostluğu bozmaya çalışmaktır! Emperyalizmin yarı sömürgesi olmaya razı edilmiş bir ülkede birçok aydın bu suçlamalardan nasibini alır. Aynı dönem Nazife Cemgil de Yozgat Lisesi'ne sürgün edilir. 1951-1955 arası Yozgat Lisesi'nde görev yapar. Oğulları Sinan ve Dumrul Cemgil de ilkokula 1951-1952 döneminde Yozgat'ta devam ederler ve bir dönem burada okurlar. Ardından cezaevinden çıkan Adnan Cemgil çocukları ile İstanbul'a gider.

Çiçekdağı (Mecidiye) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Milli Mücadele döneminde Çiçekdağı gerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile ileri gelenleriyle gerek Ali  Galip Bey gibi cephede gerekse de Çapanoğlu isyanı sırasında isyanın ilçelerine sıçramasını önleyip  (Kırşehir’in ardından Konya’daki diğer hilafet yanlısı isyancılarla buluşma noktasında önemli) Ankara  ile devamlı bilgi alışverişinde olmaları ardından da isyanı bastıran Çerkez Ethem’e rehberlik etmeleri  ile kayda değer katkılarıyla adlarından söz edilmeyi başarmış değerli insanları içinden çıkarmış bir  ilçedir. Çiçekdağı ilçesinde o dönem aynı düşünceye hizmet amacıyla kurulmuş olan; Çiçekdağı (Mecidiye)  Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de başta cemiyet başkanı Dağıstan Bey olmak üzere, cemiyet kâtibi Hacı  İbrahim Efendi, müftü Hayrullah Efendi, Belediye Başkanı Necip (İnce) Bey ile cemiyetin gençlik  kollarını oluşturan Osman Şevki (Çiçekdağ), Reşat Akyön ve Ali Galip (Gençoğlu) Bey’in kurdukları  Çiçekdağ Tenvir-i Efkâr Yurdu ve Çiçekdağ Türk Ocağı Şubesi müşterek çektikleri bir tel