Ana içeriğe atla

HIDIR ASLAN ve "ANAP Demokrasisi"

Cumhuriyet tarihinde idam cezası ve idam uygulamaları çokça konuşulmuş olsa da son idam uygulaması olarak tarihe geçen Hıdır Aslan'ın adı pek fazla konuşulmadı.

12 Eylül'ün tutsağı devrimcilerden biri olan TARİŞ direnişçisi Hıdır Aslan, 4 yıllık cezaevi sürecinin ardından 25 Ekim 1984 tarihinde Burdur Cezaevi’nde idam edildi.
Bu tarihi olayı diğerlerinden ayıran nedir?
12 Eylül 1980'de başlayan askeri cunta dönemi DEMOKRASİ'ye dönülmesi yolunda alınan seçim kararıyla son bulmuştur. Darbecilerin çizdiği sınırlar içinde yapılan 6 Kasım 1983 Genel Seçiminde Özal'ın ANAP'ı birinci olmuştur. 24 Kasım 1983 günü toplanan TBMM Genel Kurulu ile ANAP, MDP ve Halkçı Parti milletvekilleri göreve başlamıştır. Özal’ın Başbakanlığında 13 Aralık 1983'te kurulan 45. Hükümet ise 1987'ye kadar görev yapmıştır.
Yani tarihsel kronolojiden de anlaşılacağı üzere 12 Eylül sonrasında seçimlerin yapıldığı tarihe kadar idam cezaları hukukun katledildiği bir askeri darbe ortamında alınmış ve onaylanmıştır. O insanların kanı darbecilerin elindedir.
7 Ekim 1984'te idam edilen İlyas Has'ın (29) ve 25 Ekim 1984'te idam edilen Hıdır Aslan'ın (26) cezası ise önceki idamlardan farklı olarak TBMM'de onaylandı. Büyük çoğunlukla ANAP ve MDP milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. Halkçı Parti'nin idamlara karşı tavrına rağmen kabul oyu veren iki HP milletvekilinin ismi de elbette konuyu bilenlerce unutulmadı. Bu iki gencin kanı kabul oyu veren o milletvekillerinin elindedir.
Demokrasi timsali olarak pazarlanan Özallı ANAP yıllarında iki genç idam edildi. Hıdır Aslan'ın idamından sonra ise hiçbir idam cezası TBMM'de görüşülmedi ve uygulanmadı.
Dar ağacının son yolcuları İlyas Has ve Hıdır Aslan'ın anısına ve mücadelesine saygıyla...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HENDESE-İ MÜLKİYE

CIVIL ENGINEER - (SİVİL) İNŞAAT MÜHENDİSİ Mühendis kelimesi Arapça kökenli "hendese" yani geometri kelimesinden türemiş geometri bilen anlamına gelir. Osmanlı Devleti' nde askeri kökenli bir eğitim modeliyle ordu ihtiyaçlarını karşılamakla başlamasına müteakip sivil ihtiyaçları da gideren bir meslek alanına dönüşmüştür. 1773 Mühendishâne-i Bahrî Hümâyûn 1775 İstanbul Haliç Tersâne-i Âmire-              Hendese Odası 1781 Mühendishâne  1795 Mühendishâne-i Cedîde  1806 Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn 1883 Hendese-i Mülkiye Mektebi 1909 Mühendis Mekteb-i Âlîsi 1928 Yüksek Mühendis Mektebi 1944 İstanbul Teknik Üniversitesi *Mimar SİNAN (1489-1588)  Aslında Mimarlık ve İnşaat mühendisliği henüz birbirinden ayrılmamış toplam bir disiplin iken ilk inşaat mühendisi 1586 tarihli bir Vakfiye'ye istinaden Mimar Sinan sayılmalıdır. Bkz. Evliya ÇELEBİ- Seyahatname  Edirne Selimiye Cami'si için Mimar Sinan'a atfen "Mimar ve Mühendis-i Kâmi

Anlatılan, Cumhuriyet Aydını Bir Ailenin Hikayesidir

Bir kuşağın devrimci aydınlarından Adnan Cemgil felsefe öğretmeni, yazar ve Fransızca ile Rusça'dan çeviri yapmış bir çevirmendir, eşi Nazife Cemgil de felsefe öğretmenidir. Nazife Cemgil'in babası, Muğla'da Kuvayı Milliye'yi örgütleyen Ağır Ceza Reisi Cemal Bey'dir.* Adnan Cemgil, Behice Boran ile Türk Barışseverler Derneği'nin kurucularından ve derneğin genel sekreteridir. Kore Savaşı'na asker gönderilmesini protesto edip ABD karşıtı bildiri dağıttıkları için tutuklanır ve 15 ay cezaevinde kalır. Suçlama, ABD ile dostluğu bozmaya çalışmaktır! Emperyalizmin yarı sömürgesi olmaya razı edilmiş bir ülkede birçok aydın bu suçlamalardan nasibini alır. Aynı dönem Nazife Cemgil de Yozgat Lisesi'ne sürgün edilir. 1951-1955 arası Yozgat Lisesi'nde görev yapar. Oğulları Sinan ve Dumrul Cemgil de ilkokula 1951-1952 döneminde Yozgat'ta devam ederler ve bir dönem burada okurlar. Ardından cezaevinden çıkan Adnan Cemgil çocukları ile İstanbul'a gider.

Çiçekdağı (Mecidiye) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Milli Mücadele döneminde Çiçekdağı gerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile ileri gelenleriyle gerek Ali  Galip Bey gibi cephede gerekse de Çapanoğlu isyanı sırasında isyanın ilçelerine sıçramasını önleyip  (Kırşehir’in ardından Konya’daki diğer hilafet yanlısı isyancılarla buluşma noktasında önemli) Ankara  ile devamlı bilgi alışverişinde olmaları ardından da isyanı bastıran Çerkez Ethem’e rehberlik etmeleri  ile kayda değer katkılarıyla adlarından söz edilmeyi başarmış değerli insanları içinden çıkarmış bir  ilçedir. Çiçekdağı ilçesinde o dönem aynı düşünceye hizmet amacıyla kurulmuş olan; Çiçekdağı (Mecidiye)  Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de başta cemiyet başkanı Dağıstan Bey olmak üzere, cemiyet kâtibi Hacı  İbrahim Efendi, müftü Hayrullah Efendi, Belediye Başkanı Necip (İnce) Bey ile cemiyetin gençlik  kollarını oluşturan Osman Şevki (Çiçekdağ), Reşat Akyön ve Ali Galip (Gençoğlu) Bey’in kurdukları  Çiçekdağ Tenvir-i Efkâr Yurdu ve Çiçekdağ Türk Ocağı Şubesi müşterek çektikleri bir tel