Bunca gaflet uykusunda yobazın ve cümle yerli işbirlikçinin karşı olduğu kurtuluş ve kuruluş mücadelesi demekti Atatürk; öve öve bitiremedikleri savaş kaçkınları çoktan diz çökmüşken.
Anadolu’daki binlerce Kara Fatma, Asker Saime idi Gördesli Makbule’ydi; anlı şanlı saray zevatları bir gemiye binip kaçarken.
İnebolu’dan gelen cephaneyi sırtında taşırken donarak ölen Şerife Bacı’ydı, Kastamonu’nda Halime Çavuş’tu; cephe gerisinde omuz veren Anadolu insanıydı Atatürk.
Müftü Ahmet Hulusi’ydi, Müftü Mehmet Rıfat’tı; cümle fetvacı sarıklı ulema katli vaciptir derken.
Okuma-yazma seferberliğiydi, köy çocuklarının aydınlanma enstitüsüydü Atatürk.
Şeker Fabrikaları’ydı (1923), Kayseri Uçak Fabrikası’ydı (1926), Sümerbank’tı (1933), Nazilli Basma Fabrikası’ydı (1935); emperyalizmin yerli uşaklarınca yağmalanan.
Atatürk Orman Çiftliği’ydi (1925); şimdilerde yerli üreticinin, çiftçinin köle haline getirildiği.
Aşar Vergisi’nin (Öşür) kaldırılmasıydı (1925), Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulmasıydı (1929); çiftçiye kredi sağlamaktı, tefecinin önünü kesmekti. Toprak Reformu’ydu milyonlarca dekar arazinin topraksız köylüye dağıtılmasıydı.
Kırıkkale Mühimmat Fabrikası’ydı (1927); yarım yüzyıldır USA damgalı savunmamız.
Milli demiryollarıydı, Behiç Erkin'di.
Ankara-Kayseri, Samsun-Havza-Amasya demiryolu hatlarıydı (1927); Anadolu’nun demir ağlarla örüldüğü.
Anadolu Demiryolu Şirketi’ydi (1928); yıllarca emperyalist imtiyazlarla işletilmiş olan.
Haydarpaşa Limanı’ydı (1929); ayrıcalıklı yabancı şirketlerden alınıp kamuya devredilen.
Etibank’tı, MTA’ydı (1935); henüz yer altı ve yer üstü kaynaklarımız yağmalatılmamış.
Merkez Hıfzıssıhhaydı (1928) ve Refik Saydam’dı, onca yoklukta tifoyu salgını kuruturken; şimdilerde sağlığın ticaret konusu olduğu.
Ankara Tıbbiyeydi, Yüksek Ziraat Okulu’ydu. Devlet Üretme Çiftlikleriydi.
Yorumlar
Yorum Gönder